İŞÇİ ALACAKLARINDAN FAZLA MESAİ ALACAĞININ İSPATI VE HESAPLANMASI

T.C.

Yargıtay Yedinci Hukuk Dairesi

 

E:2015/8311

K:2015/7420

T: 28.04.2015

 

Fazla Çalışma Ücreti ve ispatı

 

Özet: Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu, işçinin imzasını taşıyan bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiğinin varsayılacağı, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması halinde, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlayabileceği, fazla çalışma ücretlerinin ne giydirilmiş ücret hesaplamalarında ne de çıplak ücretin belirlenmesinde ücrete dahil edildiği, fazla çalışmanın ücrete dahil edildiği ücretlendirmelerle, yüzde usulü ve primle çalışma sistemlerinde çıplak ücret belirlenirken 45 saati aşan çalışmaların aylık çalışma süresine ilave edilerek ücretin tespiti gerektiği, somut olayda davacının bütün alacaklarının net ücret brüte çevrilerek hesaplanması gerekirken fazla çalışmanın içine dahil olduğu ücret üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gözetilmelidir.

 (4857 s. İş. K. m. 41)

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 28.04.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı Mustafa vekili ile karşı taraftan davacı Murat vekili geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:

 1. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine

 2. Davacı vekili, davacının 25.03.2000-24.05.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile ücret, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

 Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

 Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

 

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

 Somut olayda davacının ücret olarak dolmuşun brüt hâsılatının %25'ini aldığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. O halde davacı işçi yaptığı fazla mesainin esasında çalışırken 1 saate denk gelen zamsız kısmını almıştır. Ödenmeyen fazla mesainin %50 zamlı kısmıdır. Ödenmeyen %50 zamlı kısmın hesaplanarak fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.

 3.  Yukarıda açıklandığı üzere davacı yüzde usulü çalışmakla aslında ücretinin esrisinde fazla çalıştığı saatlerde 1 saate denk gelen ücretini almış olmaktadır. Bilindiği üzere fazla çalışma ücretleri ne giydirilmiş ücret hesaplamalarında ve ne de çıplak ücretin belirlenmesinde ücrete dahil edilmemektedir. Davacının fazla çalıştığı ve bunu ücretinin içerisinde aldığı kabul edilmekle kabul edilen 1.500,00 ücret içerisinde haftalık 18 saatlik fazla çalışma ücretlerinin de aylık ücretin carisinde bulunacağı aşikardır. Bu durumda çıplak saat ücretinin tespiti önem arzeder. Fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu ücretlendirmelerle, yüzde usulü ve primle çalışma sistemlerinde çıplak ücret belirlenirken 45 saati aşan çalışmaların k çalışma süresine eklenerek ücretin tespiti gerekmektedir. Somut olayımızda davacının haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edildiğinden 52 haftada 536 saat fazla çalışma yapılacağı, bir aylık fazla çalışmanın tespiti için 12 aya bölündüğünde bir ayda 78 saat fazla çalışma yapıldığı, 1.500,00 TL ücret içinde 1 saat karşılığı olarak 78 saatin de davacıya ödendiği belirlenecektir. Davacının ücreti aylık 225 saat normal ve 78 saat fazla çalışma olmak üzere toplam 303 saatlik çalışmanın karşılığıdır. Bu durumda 1505 TL/333 saat=4,95 TL bir saatlik ücret karşılığıdır. Davacının aylık çıplak ücreti ise 4,95x225=1113,75 TL nettir.

 Davacının bütün alacaklarının 1113,75 TL net ücret brüte çevrilerek hesaplanması gerekirken fazla çalışmanın içine dahil olduğu 1.500,00 TL ücret İrerinden hesaplama yapılması hatalıdır.

 Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA), 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi yazı ve açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve müvekkillerin sitede yayında olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından hukuk büromuz her hangi bir sorumluluk kabul etmez. Sitede yayınlanan yazı ve makalelerden kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.